Gündemden düşmeyen Rusya kripto para madenciliğindeki gücünü bırakmak istemiyor.Geçtiğimiz haftalarda Ukrayna ile yüksek gerilim yaşayan Rusya, bu yoğun gündemi arasında devlet içi ilginç bir tartışma yaşadı. Rusya Merkez Bankası yayınladığı bir raporda kripto para madenciliğini yasaklama tavsiyesinde bulundu. Raporda kripto paraların Rusya'nın para politikası egemenliğini sınırladığı ve sonuç olarak politika faizini yüksek seviyede tutmak zorunda kaldığı vurgulandı. Hemen bu açıklamaların arkasından Putin ve hükümet tarafından gelen kripto paralara karşı olumlu açıklamalar kafaları karıştırdı.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cemil Şinasi Türün, yaşanan bu tartışmaları Rusya’dan Bloomberg HT için yorumladı.
“Rusya Merkez Bankası’nın raporunda kripto paralar ponzi şemasına benzetildi”
Türün, raporun 12 maddelik özet sayfasında kripto varlıklara karşı ağır ithamlar olduğunu belirterek “Maddelerde hükümete çeşitli tavsiyelerde bulunmuşlar. Kripto paralarla ilgili düzenleme ve yasaklama, Bitcoin madenciliğinin çok enerji harcadığına ve yasaklanmasına dair bazı tavsiyeler var. Daha da kötüsü sadece Bitcoin değil, bütün kripto paraların bir piramit şeması olduğu iddiası var. Ayrıca terörün finansmanı ve karanlık işler için kullanıldığı da belirtiliyor. Evet bu tür bir iddia 2016'da söylendiği zaman sineye çekilebilir bir iddiaydı ama 2022 yılında ciddi bir ülkenin Merkez Bankası kalkıp raporunda ‘bu bir piramit şemasıdır’ ya da ‘ponzi şemasıdır’ dediği zaman gülünç oluyor.” dedi.
Bu rapor üzerine hükümet içinden gelen karşıt seslerin olduğunu da belirten Türün, “Rapor Rusya içerisinde çeşitli tartışmalara sebep oldu ve üzerine Duma'da görev yapan bazı milletvekilleri karşı görüş ortaya koydular. Hatta bu konu üzerine Maliye Bakanı da bu rapora karşı duruş gösterdi. Madencilik ile ilgili Rusya'nın avantajı olduğundan bahsetti ve bunu devam ettirilmesi gerektiğini söyledi. Putin de bakan ile beraber pozisyon aldı ve Merkez Bankası yalnız bırakıldı.” diyerek Rusya’nın kripto para konusunda içinde bulunduğu görüş karşılıklığına dikkat çekti.
“Sibirya bölgesi kripto madenciliği için uygun”
Peki Rus hükümeti Merkez Bankası’na karşı kripto varlıklar konusunda neden bu kadar tepki gösterdi? Türün bu soruya “Dünyada kripto madencilik konusunda üçüncü ülke Rusya. Global kripto madenciliğin yüzde 10-11'i burada yapılıyor. Sibirya bölgesinde bu işi yapmak için uygun koşullar var. Hem elektrik ucuz, hem makinaları soğutmak için tekrardan elektrik harcamasına gerek yok, zaten soğuk. Makinalar o soğuk havadan faydalanıyor. Tesisler genellikle kullanılmayan nükleer santrallerin yanında kuruluyor. Bu arada yeri gelmişken belirteyim; Bitcoin madenciliğinde kullanılan toplam cihazların oluşturduğu bu büyük sistem şu anda dünyanın en büyük ve kuvvetli bilgisayarı konumunda” diyerek yanıt veriyor.
“Kripto para madenciliği artık jeostratejik bir konu”
Türün, “Bu iş jeostratejik olarak önemli bir konu. Rusya stratejik açıdan çok akıllı bir devlet. Kripto para madenciliğinin stratejik bir iş olduğunun farkındalar. Kazakistan da bildiğiniz gibi eskiden Sovyetler Birliği üyesi olan yakın bir devlet. Son zamanlarda kripto para madenciliğinde popüler Kazakistan'da olan hadiselerle de kısmen kripto para madenciliği ile alakalı. Ama tabi bu alakaları çok fazla yüzeyde göremiyoruz. Putin'in danışmanlarının sözünü dinlemesindeki bir numaralı etken, bu kripto para madenciliğindeki pozisyonunu Rusya'nın koruyup büyütmek istemesi. Ayrıca eğer Ukrayna'ya bir müdahale yapılırsa ki böyle bir müdahalenin olasılığı yüksek gözüküyor, burada ortaya çıkabilecek finansal yaptırımlar zaten konuşulmaya başlandı. Böyle bir duruma karşı Ruslar da büyük bir ihtimalle çok hızlı bir şekilde kripto paraya adapte olup alternatif sistemlerini kurmak için hızlanacaktır” diyerek Rusya için gelecek dönemdeki beklentilerini aktarıyor.
Ülkelerin sadece finansal alanda değil, dış ilişkilerinde de bir stratejik koz olarak kripto varlıkları kullanması, kripto evreninin artık çok etkili bir noktaya geldiğinin kanıtı gibi. Önceki yıllara kıyasla artık ülkelerin kripto varlıkları yasaklamaktan çok düzenleme yoluna gitmesi, belki de Rusya’da olduğu gibi bu güce sırt çevirmek yerine ulaşma çabası olarak yorumlanabilir.